Bu yazımızda meteorlarla ilgili bütün ayrıntılara değinerek bu korkunç gök cisimlerini inceleyeceğiz. Meteorlar ürkütücü ama aynı zamanda taşıdıkları veriler dolayısıyla biz dünyalılar için çok önemlidir.
Göktaşı Nedir?
Meteor ya da diğer adıyla gök taşı uzaydan dünyaya düşen maddelere verilen isimdir. Asteroitler dünya atmosferine girdiğinde sürtünmenin etkisiyle yanmaya başlarlar. Bu yanma sonucunda genellikle yere düşmeden yanarak yok olurlar. Yer küreye ulaşabilen büyük boyutlu gök taşları ise düştüğü yerde kraterler oluşturur.
Dünyaya yaklaşan ya da düşen büyüklü küçüklü Gök taşları genelde Mars ve Jüpiter arasında bulunan Asteroit Kuşağından gelirler. Bu kuşakta milyonlarca asteroit bulunmaktadır. Ayrıca burada Juno, Palas ve Ceres adında üç cüce gezegen de keşfedilmiştir. Buradaki Asteroitler çoğunlukla küçüktürler. Ancak çapı 1 km kadar olan bir Asteroit dahi dünyadaki yaşamı ciddi oranda tehdit edebilir ve şu anda güneş sisteminde bu büyüklükte 5000 kadar büyüklükte asteroit gezinmektedir.
Dünyaya Neden Büyük Bir Asteroit Çarpmıyor?
Dünyamıza Büyük asteroitlerin çarpmamasının önündeki en büyük engel devasa cüssesiyle Jüpiterdir. Güneş sistemindeki en büyük gezegen olan bu gaz devi muazzam çekim alanıyla dış uzaydan gelip iç gezegenlere ilerleyen asteroitleri ya kendi üstüne çekip parçalar ya da sapan etkisiyle tekrar dış uzaya yönlendirir. Bu yüzden Dünyadaki yaşam için Jüpiter’e çok şey borçluyuz.
Kuyruklu Yıldız Nedir?
Çoğunlukla meteorlarla karıştırılan Kuyruklu Yıldızlar aslında Güneş Sistemimizde dolaşan Buz Dağlarıdır. Çekirdek çapları birkaç kilometre kadardır. Yüzeyleri çoğunlukla Siyah-Kahverengi buz ile kaplıdır. Arkalarında tortul, gaz ve daha küçük parçacıklarla ilerlerler. Güneşe yaklaştıkları sırada bu buz dağlarında yarılmalar ve kopmalar yaşanır ve arkasında bir kuyruk oluşur. Sanılanın aksine bu kuyruk güneşten uzaklaşırken öne doğru atılır ve o şekilde yolculuk eder. Kuyruklu yıldızların arkasında bıraktıkları iz parlayan toz gaz bulutu ve Güneş ışınları ile iyonize olmuş materyallerdir.
Kuyruklu yıldız ve meteorlar bazen karıştırabilirler. Meteorların atmosferle temaslarında çıplak gözle en fazla birkaç saniye parlarlar. Kuyruklu yıldızlar ise haftalarca hatta aylarca görülebilirler. Bir kuyruklu yıldız güneş etrafında yaklaşık 500 tur attıktan sonra tüm buz ve gazlarını kaybeder. Sonunda güneş etrafındaki sıradan asteroitlere dönüşürler.
Dünyanın En Büyük Meteor Çukurları Nerede?
Dünyada bilinen en büyük meteor çukuru Vredefort Krateri’dir. Afrika’nın güneyinde ve Güney Afrika Cumhuriyetinin ortasındaki Vredefort bölgesinde bulunmaktadır. Yaklaşık 2 milyar yıl önce dünyamıza 10 km çapında bir meteorun çarpması sonucu oluşmuştur. Çukur 300 km çapıyla dünyanın en büyük meteor çukuru olsa da bugün merkezinde yaklaşık 30 km’lik bir alan uydudan net şekilde görülebilir. Bu bölge UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır. Ayrıca bu meteor çukuru mükemmel manzarası ile mutlaka görülmesi gereken bir yürüyüş rotasına sahiptir.
Ayrıca Günümüzden yaklaşık 65 milyon yıl önce 10 km çapında bir gök taşı, dinozorların tamamını ve dünyadaki yaşamın beşte dördünü yok etmiştir. Bugün Meksika’nın Yucatan yarımadasında ki Chicxulub’da bulunan kraterin çapı yaklaşık 170 km’dir. Büyük kısmı Meksika körfezinin suları altında bulunan krater büyük darbeler içinde en genç olanıdır.
Göktaşı Değerli midir?
Evet. Uzayda başıboş salınırken dünyamıza düşen bu meteorlar çok değerliler. İçerik ve büyüklüğüne göre 1 gramı 300 dolardan milyonlarca dolara kadar değişiyor. Yani Meteor bulan insanların zengin olacağı bir gerçektir…
Ancak asıl değerleri ise bilimseldir. Meteorlar uzayda bizim hala gidemediğimiz yerlerde ki bilgileri ayağımıza getirirler. Ayrıca çoğu milyarlarca yıl yaşında olan bu meteorlar, evrenin tarihine dair bize çok önemli ipuçları sunabilir.
Göktaşı Nasıl Anlaşılır?
4.5 milyar yıl yaşındaki dünyamıza bugüne kadar milyarlarca Meteor düşmüştür. Bugün bile dünya atmosferine günde ortalama 100 ton gök taşı ve gök cismi girmektedir. Ancak bunları bulmak uğruna dağ bayır gezmeden önce gök taşlarının ayırt etme yöntemlerini öğrenmenizi tavsiye ederiz. İşte gök taşlarıyla ilgili bazı bilgiler:
Öncelikle gök taşları atmosfere girerken yandıkları için dış kısmında bir füzyon kabuğu bulunur. Bu dış kısım genelde camsı bir yüzeye sahiptir. Kabuk atmosfere girdikten sonra oluşur. Çünkü gök taşı atmosfere girerken hızdan ve sürtünmeden on binlerce santigrat dereceye ulaşır ve dış kısmı erir. Bu erime gök taşının dış kısmında bir kabuk meydana gelmesine sebep olur. Genelde mat kahverengiden siyaha doğru bir renktedir. Bu kabuk zamanla erozyona uğrayabilir. Gök taşı eğer çok uzun süredir dünyamızda ise bu kabuğu göremeyebilirsiniz.
- Ayrıca gök taşlarının iç yapısı ile dış kısmı arasında renk farkı vardır. Gök taşını kırdığınızda içi ile dışı arasında renk ve desen farkı görürsünüz.
- İkinci olarak gök taşları genelde yuvarlak olmazlar. Gök taşı çarpmanın etkisiyle ve atmosferdeki sürtünmeyle çok farklı şekillere sahip olabilir.
- Gök taşlarının ayırt edeceğimiz bir diğer özelliği de üstlerinde çoğunlukla parmak izi şeklinde girintiler olmasıdır. Gök taşlarının yüzeyi demir ve nikel bakımında yoğundur ve yüzeyleri genelde sanki parmakla bastırılmış gibi yuvarlak çukurlara sahiptir.
- Gök taşlarını dünyadaki diğer kayaçlardan ayırmanın bir diğer yöntemi de ağırlığıdır. Metal bakımından çok yoğun içeriklere sahip meteorlar sıradan bir kayadan on kata kadar ağır olabilirler. Örneğin geçtiğimiz yıllarda Çorum Alacada tarlasındaki taşı atmaya çalışan bir çiftçi hemen hemen beş kiloluk bir pet şişe kadar olan taşı kaldıramamış. Bunun üzerine araştırıp bunun 68 kiloluk bir gök taşı olduğunu anlamış ve taşı 180 bin dolara satmıştır.
- Gök taşlarını ayırt etmek için mıknatısla çekip çekmediğine bakabilirsiniz. Eğer mıknatıs çekiyorsa taş yoğun demire sahiptir ve gök taşı olabilir.
- Ayrıca taşı beyaz bir fayansa sürüp siyah bir iz bırakıp bırakmadığına da bakabilirsiniz. Eğer iz bırakıyorsa zengin oldunuz demektir.
- Bir pamuğu alıp kırdığını taşın iç yüzeyine sürtünce pamuk siyahlaşırsa bu da gök taşı olma ihtimalini çok artırır.
- Tüm bunlarla beraber özellikle Metal sanayi atıkları gök taşlarıyla karıştırılabiliyor. Metal işlenirken ortaya çıkan Cüruf yani metal küfü gözenekli yapısı sebebiyle gök taşı ile karıştırılabilir.
- Son olarak eğer bir taşın meteor olduğundan şüpheleniyorsanız, küçük bir kısmını MTA ya da üniversitelerdeki laboratuvarlara göndermeniz size kesin sonucu verecektir.
Türkiye’de Bulunan En Büyük Göktaşları (Meteorlar)
Dünya atmosferine her gün 100 ton göktaşı girmektedir. Bu yılda yaklaşık 38 milyon ton ağırlığında göktaşının atmosfere girmesi demek. Ancak bunların büyük çoğunluğu atmosferde parçalanıp toz haline gelirler. Buna rağmen dünyaya her yıl binlerce göktaşı düşmektedir. Türkiye de bu göktaşı yağmurundan nasibini alır.
Türkiye’ye düşen ve keşfedilmiş en büyük gök taşları şunlardır:
- Türkiye’de şu ana kadar bulunan en ağır göktaşı 1999 yılında Konya’nın Turgut Köyünde bulunan 152 kg ağırlığındaki gök taşıdır. Ölçüleri 60x40x10 olan meteorit yoğun demir içeriklidir.
- Ülkemizde buluna en ağır ikinci gök taşı ise Eskişehir Kayakent’de 1961 yılında bulunan gök taşıdır. Ağırlığı 85 kg olan bu gök taşı da demir içerikli bir meteroittir.
- Ülkemizde bulunan en ağır üçüncü meteorit yukarıda bahsettiğimiz Çorum Alaca Gedikkaya köyünde ki 2018 yılında bulunan 68 kg’lık gök taşıdır.
Bunların dışında ülkemizde ağırlıkları 5 kg üstünde ondan fazla göktaşı vardır.
Dünyada Bulunan En Büyük Meteorlar (Meteoritler)
- Hoba Meteoru: Dünyada bugüne kadar keşfedilen en büyük tek parça meteor Namibya da 1910 yılında da bulunan Hoba Meteoru’dur. Tamamen Demir ve Nikel içeren meteorun ağırlığı 66 tondur. Bu parçanın 10 km’lik bir meteordan koptuğu söylenmektedir.
- El Chaco Meteoru: Arjantin’de Campo Del Cielo yani gökyüzü alanı denilen çarpma bölgesinde 25 civarında krater bulunmaktadır. Bu bölgede bulunan El Chaco gök taşı ise 1969 yılında yerin metrelerce altında bulundu ve ağırlığı 37 tondur. Bölgede halen çalışmalar devam ediyor ve daha büyük gök taşı parçalarının bulunabileceği söyleniyor.
- Grönland Cape York’da bulunan meteorit ise 30 ton ağırlığındadır. Eskimoların 1890’lı yıllarda keşfettiği meteorun tüm parçaları yaklaşık 60 tondur.
Ayrıca dünyada bugüne kadar bulunmuş tüm meteoritlerin listesi için Üniversiteler Uzay Araştırmaları Derneğinin sitesine göz atabilirsiniz.
Meteorlar içerdikleri minerallere göre paha biçilen taşlardır. Geneli mali açıdan değeri yoktur. Çünkü demir nikel karışımı içerir. Fakat Ay ve Mars parçası olanlar çok kıymetlidir. 1000$/gr gibi fiyatlardan alıcı bulmakta.